Alın size uzun uzun keyifle okuyun
5 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Alın size uzun uzun keyifle okuyun
ürkiye'nin en verimli tarim alanlarindan Çukurova'nin ortasinda kurulmus olan Adana, halkin sicakkanliligi, yemeklerin güzelligi, yazin sicak günlerinde yaylalarin serin etkisiyle tarih ve kültür meraklilarina sesleniyor. Toros daglarinin eteklerinde, Seyhan Nehri'nin kiyisinda efsanelerinin, kahramanlik öykülerinin diyari olan Adana, Sahmeran Efsanesi'nin dogdugu yer ve Yasar Kemal'in ilham kaynagidir. Bir taraftan Akdeniz kenti, diger taraftan bir Mezopotamya kültürünün kenti olan Adana, eskiyle yeninin içice geçmisligi, gelenekselle modernin yan yana durdugu, gündelik hayatin çeliskilerle harmanlandigi yerdir. Bütün çaglardan payini alan Adana tarihin koynunda yatar. Verimli topraklari nedeniyle birçok uygarligin yeserdigi, yasadigi topraktir Adana. Uygarliklarin biraktigi eserler açisindan da zengindir. Doganin bütün güzelliklerini bagrinda tasir. Anadolu kültürlerinden söz ederken, zengin kalintilarla bezeli bu özgün kentimizi görmeden geçmek mümkün mü?
Tarihte çesitli uygarliklara evsahipligi yapan böylesine zengin kaynaklara sahip bir sehir, elbette turizm için oldukça çekici. Çok sayida cami, kale, Köprü, ören yeri, kilise, han, hamam, ve müzelerle çevrili olan Adana; tarihi, kültürel ve inanç turizmi için büyük önem tasiyor. Ayrica sehrin sirtini yasladigi toroslar, doga yürüyüsü (trekking), av turizmi, yayla turizmi, magara ve kanyon turizmi için gelen konuklarina, dünyada esi az bulunur güzellikler vaat ediyor. Adana, Türkiye'de ketlesme sürecinin en yogun yasandigi illerden biri... Özellikle tarima dayali ekonomisiyle hizla artan nüfusunun gereksinimlerini karsilamaya çalisan sehrin en önemli hazinesi ise pamuk...
Çok katli alisveris merkezleri, eski çarsi ve pasajlarla içice bir görüntü sergiliyor Adana'da. 5 ve 4 yildizli oteller agirlikla isadamlarina hizmet veriyor.
Tarihi Kent
Kent merkezinden geçen Seyhan nehrinin en dar yerinde bulunan ve Evliya Çelebi'nin yazdigina göre, Abbasi halifesi Memnun döneminde üzerinden geçenlerden haraç alinan Tas Köprü'nün Roma imparatoru Hadrianus tarafindan yaptirildigi saniliyor. Köprü geçisinin fahis fiyatli oldugu Istanbul bogaz köprüsünün atasi olsa gerek Adana'nin Tas köprü'sü. 1500 yillik köprü, Osmanlilar döneminde de onarilmis ve halen kullaniliyor.
Adana'da çok sayida Islam eseri de bulunuyor. Ulu Cami (1507), Ramazanoglu Medresesi (1540), Türkiye'nin ayakta kalan en eski evlerinden Ramazanoglu Konagi (1495), Ramazanoglu Çarsisi (16. yüzyil), Haçli Kilisesi iken 1501 yilinda camiye çevrilen Yag Camisi, Hasanaga Camisi (1558), Bebekli Kilise (1880-90 yillari arasinda yapilmis St. Paul kilisesi; halen ibadete açik).
Ulu Cami'nin güneyindeki saat kulesi, 1882'de Vali Zeya Pasa tarafindan yaptirilmis. Kulenin saati 1925 yilinda Almanya'dan getirilmis.
Binlercesinden sadece 170'i kalmis eski Adana evleri ise kentin Sariyakup, Alidede, Tepebag, Kayalibag ve Türkocagi mahallelerinde görülebilir.
Adana Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri
Seyhan Caddesi üzerindeki Arkeoloji müzesi ve Kuruköprü civarindaki Etnografya müzesinde, bölgeden çikan arkeolojik buluntularla, Türk el sanatlari sergileniyor.
Adana Çevresi
Adana, Mersin-Iskenderun ve Gaziantep ile modern otoyollarla baglandi Çok düsük bir ücret ödeyerek rahat ve hizli seyahat etmek mümkün, bu sehirlerarasinda.
Misis
Ceyhan karayolunun 25. km'sinden ayrilan 3 km'lik yolla ulasilan Misis (Yakapinar), Ceyhan irmaginin kuzey yakasinda yer alan antik bir kenttir. Bulunan kalintilar, Misis'in Hitit döneminden Osmanlilara kadar yerlesim alani olarak kullanildigini ortaya çikarmistir. Bölgede bulunan ve günümüze kadar en az tahrip olarak gelen yapi Misis Köprüsü'dür. 9 gözlü köprü 4. yüzyilda Constantinus tarafindan yaptirilmistir. Misis'teki kazilar sonucunda Roma, Bizans ve daha geç dönem buluntular elde edilmistir. Bulunan en ilginç eser, bir bazilikanin taban mozayigidir. Nuh'un gemisine aldigi hayvanlari betimlemis bu mozaik, Adana müzesinde sergilenmektedir.
Yilan Kalesi
Misis yol ayrimindan sonra Ceyhan yönüne dogru devam ederken, 8. km'de (Adana'dan 33 km), dogu yönünde Yilan kalesini göreceksiniz. (Yol, eski Adana-Osmaniye yöluna göre tarif edilmistir. Otoyoldan kale görülmemektedir). 12. km'de saga ayrilan yola girip 3 km. daha devam edildiginde kalenin altina kadar geliniyor. Kalenin antik adi bilinmiyor. 11. yüzyilda yapilmis bir Haçli kalesi oldugu tahmin ediliyor. Evliya Çelebi, Ramazanogullari kaleyi zaptettiklerinde, kale içindeki Ermeni papazlarinin yilan sokmasindan helak olduklarinin, kalede boynuzlu ve ensesi tüylü yilanlarin da görüldügünün söylendigini anlatir.
Bu söylence simdi de devam etmekte. Çevre sakinleri, kaleye çikanlara yilan öyküleri anlatmaktadir. Çevreye hâkim bir tepe üzerindeki kalenin 8 burcu var. Kilisesi ve sarnici bulunan kaleye güney giris kapisindan giriliyor ve tas basamakli merdivenlerle çikiliyor. Kaleden Ceyhan ovasina hâkim ve çok genis bir alana kapsayan manzara, kaleye tirmanistaki yorgunlugunuzu alip götürecek. Dik kaya ve patika yoldan kaleye tirmanis yarim saat sürüyor. Kale eteginde bulunan Yilankale Turistik Tesisleri'nden istenirse rehber alinabiliyor.
Anavarza
Adana'ya 70 km uzakliktaki ören yerine, Ceyhan- Kozan yoluyla gidiliyor. Ceyhan'dan 28 km uzakliktaki ören yeri için, 23. km'dan saga ayrilip 5 km devam etmek gerekiyor. Kozan'in Dilekkaya köyü ile iç içe olan antik kentin I.Ö. 1. yüzyilda bir Roma kentlesme merkezi olarak kuruldugu saniliyor. Kent, Kilikya bölgesinde düzenlenen senliklerin, olimpiyatlarin merkeziydi.525 ve 565 tarihindeki depremlerde yikilan kenti, Bizans imparatoru Justinianus onartmis. Kentin yetistirdigi Dioskorides adli ordu hekimi bitkilerle tedavi yöntemleri konusunda ilkçagin en ünlü hekimiydi. Ünü öylesine güçlüydü ki Dioskorides günümüze Çukurova folklorunda Lokman Hekim olarak ulasti. 8. yüzyildan itibaren Abbasiler, Selçuklular, Bizans ve Haçlilar arasinda sürekli el degistiren Anavarza, bir süre Ermeni kralliginin merkezi olmus.
Ören yeri, ovadaki surlar ve kayalik kesim olmak üzere iki bölümden olusuyor. Surlarin dogu kesiminin uzunlugu da 1500 metreyi buluyor. Tüm kenti içine alan surlarin 20 burcu bulunuyor. Bu surlardan sehre 4 giris kapisi ile giriliyordu. Bunlardan biri zafer taki seklindedir ve 3. yüzyila tarihlenmektedir. Sütunlu yol ve bekçi evinin önündeki mozaikli havuz ilgi çekici.
Anitsal kapinin kuzeydogusunda tiyatro ve kapinin hemen önünde stadyum kalintilari görülüyor. Anavarza kalesi, oldukça dik ve tasli çikilabilen 200 metre yüksekligindeki bir tepede bulunuyor. Kaleye çikmak için köyden bir rehber almakta yarar var. Içkalede 1057 tarihli küçük bir kilise bulunuyor. Kilise, üzerindeki yazita göre Ermeni prensi Toras tarafindan yaptirilmis.
Toprakkale
Adana-Osmaniye karayolunun 80. km'sinde Osmaniye'ye 10 km mesafedeki kavsak noktasindan görülebilen, toprak bir tepe üzerine kurulmus oldukça heybetli bir kaledir. M.Ö. 4. yüzyila tarihlenen Toprakkale, 786 yilinda Harun Resit tarafindan siyah taslarla yeniden yaptirilmis. Stratejik konumu nedeniyle uzun süre kullanilmis. 12 burçlu Toprakkale'de günbatimi ve ovayi seyretmek keyif verici.
Hierapolis Kastabala
Osmaniye-Kadirli yolu üzerinde Karatepe ayrimindan hemen sonra karsilasilan önemli bir ören yeri daha var. Halk dilinde Bodrum Kale diye adlandirilan antik yerlesim, Ceyhan nehri kiyisinda kurulmus. Kente sütunlu cadde ile giriliyor. Yolun güney kesiminde bazilika oldugu sanilan büyük bir yapi var. Kente giris kapisinin arkasinda oldukça iyi durumda olan tiyatro, gymnasium ve stadyum kalintilari göze çarpiyor. Tepede güzel gözüken ve Bodrum Kalesi diye adlandirilan kale bir ortaçag yapisi. Kaleye göre dogudaki kaya yüzlerinde ise mezar örnekleri görülüyor.
Son Hitit Sehri: Karatepe- Aslantas Açik Hava Müzesi
Adana'ya 122 km, Osmaniye'ye 25 km uzaklikta bulunan, Osmaniye'den sonra Kadirli yolundan ayrilip Hierapolis Kastabala'dan sonra Ceyhan nehrine paralel ve son 10 km'si toprak bir yolculukla ulasilan Karatepe, Anadolu'nun son Hitit sehri olmasi açisindan önem tasiyor. Aslantas Baraj gölü, kent öreninden seyredilebilmektedir.Son Hitit dönemi kalintilarinin bulundugu Karatepe sahip oldugu bu dogal ve tarihi degerler nedeniyle milli park ilan edilmis.
Karatepe, 1946 yilinda Prof. Th. Bossert ve Halet Çambel tarafindan kesfedildi. Kadirli'nin ötesinde yogun orman örtüsü arasinda aslan heykellerinin bulundugu, yöredeki bir ögretmen tarafindan Adana Müzesi'ne duyurulmustu. Yöre insani ise 1915 yilinda burada buldugu tanri heykelinin basini kirarak içinde altin aramisti. Tüm bu sessizligin içinden çagimizin en önemli buluntularini verecek olan Karatepe çikageldi. Karatepe'deki çalismalar 1947 yilinda basladi. 1952'den buyana kazinin baskanligini Halet Çambel yürütmektedir. Çambel, 1999 Mayis'inda fotograf editörümüz Haluk Özözlü Karatepe'yi ziyaret ettiginde de oradaydi. Ayagi kirilmis, alçiya alinmis ama yillarini verdigi Karatepe'den ayrilamamisti.
Karatepe-Aslantas, MÖ 7. yüzyilda Asativatas tarafindan bir sinir kalesi olarak kurulmus ve Asativadaya diye taninmis. Buluntular Türkiye'nin ilk açikhava müzesi olan Karatepe-Aslantas Açik Hava Müzesi'nde sergileniyor. Bekçi esliginde gezilebilen ören yerinde fotograf çekilmesine izin verilmiyor. (Özözlü, Sayin Çambel'in izniyle sayfamizdaki fotograflari çekti) Açik Hava Müzesinde bir çok Hitit ve Frig eserini birarada görebilir.
Kalede T-biçimli anitsal iki kapi yapisi bulunuyor. Iki kule arasindan, üstü açik bir geçitten geçilerek yandaki iki odaya ve kaleye girilebiliyor. Bugüne kadar bilinen Fenike ve hiyeroglif (Luvice) yazi sistemindeki en uzun çift dilli metin, her iki kapi binasinda yer aliyor.
Iki dildeki yazit söyle basliyor:
"Ben gerçekten Asativatas'im.
Günesimin adami, Firtina Tanrisi'nin kulu
Avarikus'un büyük kildigi, Adanava hükümdari.
Beni Firtina Tanrisi Adanava kentine ana ve baba yapti..."
Yazit, geç dönem Hitit kabartmalari ve hayvan figürleri koruma amaciyla yapilmis beton tenteler altinda ve çok usta isi bir düzenlemeyle sergileniyor. Kale kapi girisi ise bazalt bloklar ve aslan figürlü sfensklerle güçlendirilmis.
Ören yerini dolasmak için yapilmis ve yaklasik 1 km tutan patika izlendiginde Firtina Tanrisi Heykeline geliniyor. (Güney kapi binasinin iç tarafindaki kutsal alanda sergileniyor) Patika yol, Aslantas baraj gölünü de içine alan bir panoramaya sahip. Milli Park, kamp kurulabilecek biçimde düzenlenmis, genis bir gezi alanidir. Karatepe'nin 4 km kuzeyinde Haçlilar tarafindan yaptirilan, 6 burcu ve bir gözetleme kulesi olan Kum Kalesi de bugün oldukça saglam durumda ve görülmeye deger.
Bölgede görülebilecek baska yerler de var:
Kozan (Sis) Kalesi:
Adana'ya 40 km uzakliktaki Kozan ilçesindeki antik Sis sehrinden bugün ayakta kalan en gösterisli eser kaledir. Haruniye Kaplicalari: Düldül dagi eteklerindeki Haruniye kaplicasi, Harun Resit zamaninda hizmete açilmis. Tesisleriyle bugün de hizmet vermektedir.
Ayas (Yumurtalik) antik kenti ve plaji:
Ceyhan'dan 34 km uzaklikta olan ve deniz kenarinda bulunan Adana'nin sayfiye kenti Yumurtalik ilçesinde, Aegea antik kenti kalintilari bulunmaktadir. Kalintilar kaymakamlik binasi önünde toplanmistir. Orta çagdan kalan Ayas kalesi, Kanuni Sultan Süleyman'in 1536'da yaptirdigi Süleyman Kulesi ve Marko Polo iskelesi görülebilir. Kiyidan yaklasik 200 metre açikta bulunan küçük bir adada da Aegae kenti kalintilari izlenebilir. Yumurtalik plaji denize girmek için uygundur. Çevrede küçük oteller, balik lokantalari var.
Karatas
Adana'nin 50 km güneyindeki Karatas, Adanalilarin sayfiye yerlerinden biridir. Otobüs ve dolmuslarla kolaylikla ulasilabilecek Karatas'in plajindan yararlanabilirsiniz. Küçük bir kaç otel ve balik lokantalari da hizmet vermektedir.
Seyhan Baraj Gölü:
Adana'nin kuzeyinde ise Seyhan baraj gölü bulunmaktadir. Oldukça genis bir alana yayilan baraj gölünde yüzülebiliyor ve tekneyle gezilebiliyor. Hem tarim hem sanayi olarak zengin bir kent Adana. Çok eski dönemlerde de önemli bir yerlesim yeriydi.
Adana'nin diger yüzü
Altin Koza Kültür ve Sanat Festivali
1969 yilinda günümüze kadar devam eden bu gelenek etkinligini gittikçe artirarak Adana'nin ismini duyuran önemli bir sanat olayi haline gelmistir. Türk sinemasinin gelismesinde de önemli katkilari olmaktadir.
Halk Edebiyati ve Asiklar Gelenegi
Çukurova'da, halk edebiyati ve asiklar gelenegi yüzyillardan beri sürmektedir. Bu konu ile ilgili yapilan arastirmalarda birçok masal, efsane, fikra, agit v.b. derlenmistir. Bunlardan en iyi korunani asiklik gelenrgidir. Adana'da asiklar, sazli(telden), sazsiz(dilden) olmak üzere iki gruba ayrilir. Karacaoglan, Dadaloglu asiklarin en ünlülerindendir. Bunlarin disinda yörede Asik Yusuf, Deli Boran, Feymani, Osman Eyyubi, Asik Abdullah, Gündeslioglu, Ilbeylioglu, Kara Osman, Kul Halil, Kul Seydi Içgözoglu, Asik Karali, Haci Karakilçik, Abdulvahab Kocaman, Asik Fidani, Aik Ömer, Asik Ali, Asik Hüseyin, Derdiçek ve Ince Arap
Gibi birçok asik yetismistir. Kadin halk sairleri de bulunmaktadir. Bunlarin en ünlüleri; Durdu, Nazli Gelin, Sinem Kiz, Hasibe Hatun ve Hasibe Ramazonoglu'dur.
Geleneksel El Sanatlari
Yörede teknoloji ne kadar gelismis olsa da yerel olarak el sanatlari önemini korumaktadir. Özellikle kirsal kesimde daha yaygin. Yetkililer geleneksel el sanatlarini gelistirmek için gayret göstermekte, bir çok yerde kooperatif yoluyla bu çalismalari desteklemektedir. En fazla yapilan el sanatlari hali, kilim, çul, çuval, heybe, seren ve benzerleridir.
Halk Ozanlari
Ilin Yetistirdigi halk ozanlarinin basinda Karacaoglan ve Dadalloglu gelir. Bunlarin yanisira ünü çevresini asmayan sayisis halk ozani da vardir.
Geleneksel Yiyecek ve Içecekler
Adana yöresinin zengin bir yemek kültürü bulunmaktadir. Bu yemek kültürünün bu kadar zengin olmasinin nedeni çesitli kültürlerin etkisinde kalmasi ve onlarin yemekleri ile kendi yemeklerini damak zevkine uygun olarak birlestirmesidir. Adana yemeklerinin en önemli özelligi un, bulgur, et sebze ile çesitli baharatlarin çok kullanilmasidir. Ayni zamanda süt, yogurt, peynir, çökelekte bol miktarda kullanilmaktadir. Özellikle etli yemekler sebze ile birlestirilerek yapilir. Bakliyat türleri ile sebze yemekleri ve çorbalarda bol miktarda kullanilmaktadir.
En Ünlü Yemekler
Adana kiyma kebabi, Adana kusbasi, içli köfte, kisir, iskembe dolmasi vb.
Ünlü Içecekler
Salgam suyu, aslama(meyan kökü), ayran.....
Tarihte çesitli uygarliklara evsahipligi yapan böylesine zengin kaynaklara sahip bir sehir, elbette turizm için oldukça çekici. Çok sayida cami, kale, Köprü, ören yeri, kilise, han, hamam, ve müzelerle çevrili olan Adana; tarihi, kültürel ve inanç turizmi için büyük önem tasiyor. Ayrica sehrin sirtini yasladigi toroslar, doga yürüyüsü (trekking), av turizmi, yayla turizmi, magara ve kanyon turizmi için gelen konuklarina, dünyada esi az bulunur güzellikler vaat ediyor. Adana, Türkiye'de ketlesme sürecinin en yogun yasandigi illerden biri... Özellikle tarima dayali ekonomisiyle hizla artan nüfusunun gereksinimlerini karsilamaya çalisan sehrin en önemli hazinesi ise pamuk...
Çok katli alisveris merkezleri, eski çarsi ve pasajlarla içice bir görüntü sergiliyor Adana'da. 5 ve 4 yildizli oteller agirlikla isadamlarina hizmet veriyor.
Tarihi Kent
Kent merkezinden geçen Seyhan nehrinin en dar yerinde bulunan ve Evliya Çelebi'nin yazdigina göre, Abbasi halifesi Memnun döneminde üzerinden geçenlerden haraç alinan Tas Köprü'nün Roma imparatoru Hadrianus tarafindan yaptirildigi saniliyor. Köprü geçisinin fahis fiyatli oldugu Istanbul bogaz köprüsünün atasi olsa gerek Adana'nin Tas köprü'sü. 1500 yillik köprü, Osmanlilar döneminde de onarilmis ve halen kullaniliyor.
Adana'da çok sayida Islam eseri de bulunuyor. Ulu Cami (1507), Ramazanoglu Medresesi (1540), Türkiye'nin ayakta kalan en eski evlerinden Ramazanoglu Konagi (1495), Ramazanoglu Çarsisi (16. yüzyil), Haçli Kilisesi iken 1501 yilinda camiye çevrilen Yag Camisi, Hasanaga Camisi (1558), Bebekli Kilise (1880-90 yillari arasinda yapilmis St. Paul kilisesi; halen ibadete açik).
Ulu Cami'nin güneyindeki saat kulesi, 1882'de Vali Zeya Pasa tarafindan yaptirilmis. Kulenin saati 1925 yilinda Almanya'dan getirilmis.
Binlercesinden sadece 170'i kalmis eski Adana evleri ise kentin Sariyakup, Alidede, Tepebag, Kayalibag ve Türkocagi mahallelerinde görülebilir.
Adana Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri
Seyhan Caddesi üzerindeki Arkeoloji müzesi ve Kuruköprü civarindaki Etnografya müzesinde, bölgeden çikan arkeolojik buluntularla, Türk el sanatlari sergileniyor.
Adana Çevresi
Adana, Mersin-Iskenderun ve Gaziantep ile modern otoyollarla baglandi Çok düsük bir ücret ödeyerek rahat ve hizli seyahat etmek mümkün, bu sehirlerarasinda.
Misis
Ceyhan karayolunun 25. km'sinden ayrilan 3 km'lik yolla ulasilan Misis (Yakapinar), Ceyhan irmaginin kuzey yakasinda yer alan antik bir kenttir. Bulunan kalintilar, Misis'in Hitit döneminden Osmanlilara kadar yerlesim alani olarak kullanildigini ortaya çikarmistir. Bölgede bulunan ve günümüze kadar en az tahrip olarak gelen yapi Misis Köprüsü'dür. 9 gözlü köprü 4. yüzyilda Constantinus tarafindan yaptirilmistir. Misis'teki kazilar sonucunda Roma, Bizans ve daha geç dönem buluntular elde edilmistir. Bulunan en ilginç eser, bir bazilikanin taban mozayigidir. Nuh'un gemisine aldigi hayvanlari betimlemis bu mozaik, Adana müzesinde sergilenmektedir.
Yilan Kalesi
Misis yol ayrimindan sonra Ceyhan yönüne dogru devam ederken, 8. km'de (Adana'dan 33 km), dogu yönünde Yilan kalesini göreceksiniz. (Yol, eski Adana-Osmaniye yöluna göre tarif edilmistir. Otoyoldan kale görülmemektedir). 12. km'de saga ayrilan yola girip 3 km. daha devam edildiginde kalenin altina kadar geliniyor. Kalenin antik adi bilinmiyor. 11. yüzyilda yapilmis bir Haçli kalesi oldugu tahmin ediliyor. Evliya Çelebi, Ramazanogullari kaleyi zaptettiklerinde, kale içindeki Ermeni papazlarinin yilan sokmasindan helak olduklarinin, kalede boynuzlu ve ensesi tüylü yilanlarin da görüldügünün söylendigini anlatir.
Bu söylence simdi de devam etmekte. Çevre sakinleri, kaleye çikanlara yilan öyküleri anlatmaktadir. Çevreye hâkim bir tepe üzerindeki kalenin 8 burcu var. Kilisesi ve sarnici bulunan kaleye güney giris kapisindan giriliyor ve tas basamakli merdivenlerle çikiliyor. Kaleden Ceyhan ovasina hâkim ve çok genis bir alana kapsayan manzara, kaleye tirmanistaki yorgunlugunuzu alip götürecek. Dik kaya ve patika yoldan kaleye tirmanis yarim saat sürüyor. Kale eteginde bulunan Yilankale Turistik Tesisleri'nden istenirse rehber alinabiliyor.
Anavarza
Adana'ya 70 km uzakliktaki ören yerine, Ceyhan- Kozan yoluyla gidiliyor. Ceyhan'dan 28 km uzakliktaki ören yeri için, 23. km'dan saga ayrilip 5 km devam etmek gerekiyor. Kozan'in Dilekkaya köyü ile iç içe olan antik kentin I.Ö. 1. yüzyilda bir Roma kentlesme merkezi olarak kuruldugu saniliyor. Kent, Kilikya bölgesinde düzenlenen senliklerin, olimpiyatlarin merkeziydi.525 ve 565 tarihindeki depremlerde yikilan kenti, Bizans imparatoru Justinianus onartmis. Kentin yetistirdigi Dioskorides adli ordu hekimi bitkilerle tedavi yöntemleri konusunda ilkçagin en ünlü hekimiydi. Ünü öylesine güçlüydü ki Dioskorides günümüze Çukurova folklorunda Lokman Hekim olarak ulasti. 8. yüzyildan itibaren Abbasiler, Selçuklular, Bizans ve Haçlilar arasinda sürekli el degistiren Anavarza, bir süre Ermeni kralliginin merkezi olmus.
Ören yeri, ovadaki surlar ve kayalik kesim olmak üzere iki bölümden olusuyor. Surlarin dogu kesiminin uzunlugu da 1500 metreyi buluyor. Tüm kenti içine alan surlarin 20 burcu bulunuyor. Bu surlardan sehre 4 giris kapisi ile giriliyordu. Bunlardan biri zafer taki seklindedir ve 3. yüzyila tarihlenmektedir. Sütunlu yol ve bekçi evinin önündeki mozaikli havuz ilgi çekici.
Anitsal kapinin kuzeydogusunda tiyatro ve kapinin hemen önünde stadyum kalintilari görülüyor. Anavarza kalesi, oldukça dik ve tasli çikilabilen 200 metre yüksekligindeki bir tepede bulunuyor. Kaleye çikmak için köyden bir rehber almakta yarar var. Içkalede 1057 tarihli küçük bir kilise bulunuyor. Kilise, üzerindeki yazita göre Ermeni prensi Toras tarafindan yaptirilmis.
Toprakkale
Adana-Osmaniye karayolunun 80. km'sinde Osmaniye'ye 10 km mesafedeki kavsak noktasindan görülebilen, toprak bir tepe üzerine kurulmus oldukça heybetli bir kaledir. M.Ö. 4. yüzyila tarihlenen Toprakkale, 786 yilinda Harun Resit tarafindan siyah taslarla yeniden yaptirilmis. Stratejik konumu nedeniyle uzun süre kullanilmis. 12 burçlu Toprakkale'de günbatimi ve ovayi seyretmek keyif verici.
Hierapolis Kastabala
Osmaniye-Kadirli yolu üzerinde Karatepe ayrimindan hemen sonra karsilasilan önemli bir ören yeri daha var. Halk dilinde Bodrum Kale diye adlandirilan antik yerlesim, Ceyhan nehri kiyisinda kurulmus. Kente sütunlu cadde ile giriliyor. Yolun güney kesiminde bazilika oldugu sanilan büyük bir yapi var. Kente giris kapisinin arkasinda oldukça iyi durumda olan tiyatro, gymnasium ve stadyum kalintilari göze çarpiyor. Tepede güzel gözüken ve Bodrum Kalesi diye adlandirilan kale bir ortaçag yapisi. Kaleye göre dogudaki kaya yüzlerinde ise mezar örnekleri görülüyor.
Son Hitit Sehri: Karatepe- Aslantas Açik Hava Müzesi
Adana'ya 122 km, Osmaniye'ye 25 km uzaklikta bulunan, Osmaniye'den sonra Kadirli yolundan ayrilip Hierapolis Kastabala'dan sonra Ceyhan nehrine paralel ve son 10 km'si toprak bir yolculukla ulasilan Karatepe, Anadolu'nun son Hitit sehri olmasi açisindan önem tasiyor. Aslantas Baraj gölü, kent öreninden seyredilebilmektedir.Son Hitit dönemi kalintilarinin bulundugu Karatepe sahip oldugu bu dogal ve tarihi degerler nedeniyle milli park ilan edilmis.
Karatepe, 1946 yilinda Prof. Th. Bossert ve Halet Çambel tarafindan kesfedildi. Kadirli'nin ötesinde yogun orman örtüsü arasinda aslan heykellerinin bulundugu, yöredeki bir ögretmen tarafindan Adana Müzesi'ne duyurulmustu. Yöre insani ise 1915 yilinda burada buldugu tanri heykelinin basini kirarak içinde altin aramisti. Tüm bu sessizligin içinden çagimizin en önemli buluntularini verecek olan Karatepe çikageldi. Karatepe'deki çalismalar 1947 yilinda basladi. 1952'den buyana kazinin baskanligini Halet Çambel yürütmektedir. Çambel, 1999 Mayis'inda fotograf editörümüz Haluk Özözlü Karatepe'yi ziyaret ettiginde de oradaydi. Ayagi kirilmis, alçiya alinmis ama yillarini verdigi Karatepe'den ayrilamamisti.
Karatepe-Aslantas, MÖ 7. yüzyilda Asativatas tarafindan bir sinir kalesi olarak kurulmus ve Asativadaya diye taninmis. Buluntular Türkiye'nin ilk açikhava müzesi olan Karatepe-Aslantas Açik Hava Müzesi'nde sergileniyor. Bekçi esliginde gezilebilen ören yerinde fotograf çekilmesine izin verilmiyor. (Özözlü, Sayin Çambel'in izniyle sayfamizdaki fotograflari çekti) Açik Hava Müzesinde bir çok Hitit ve Frig eserini birarada görebilir.
Kalede T-biçimli anitsal iki kapi yapisi bulunuyor. Iki kule arasindan, üstü açik bir geçitten geçilerek yandaki iki odaya ve kaleye girilebiliyor. Bugüne kadar bilinen Fenike ve hiyeroglif (Luvice) yazi sistemindeki en uzun çift dilli metin, her iki kapi binasinda yer aliyor.
Iki dildeki yazit söyle basliyor:
"Ben gerçekten Asativatas'im.
Günesimin adami, Firtina Tanrisi'nin kulu
Avarikus'un büyük kildigi, Adanava hükümdari.
Beni Firtina Tanrisi Adanava kentine ana ve baba yapti..."
Yazit, geç dönem Hitit kabartmalari ve hayvan figürleri koruma amaciyla yapilmis beton tenteler altinda ve çok usta isi bir düzenlemeyle sergileniyor. Kale kapi girisi ise bazalt bloklar ve aslan figürlü sfensklerle güçlendirilmis.
Ören yerini dolasmak için yapilmis ve yaklasik 1 km tutan patika izlendiginde Firtina Tanrisi Heykeline geliniyor. (Güney kapi binasinin iç tarafindaki kutsal alanda sergileniyor) Patika yol, Aslantas baraj gölünü de içine alan bir panoramaya sahip. Milli Park, kamp kurulabilecek biçimde düzenlenmis, genis bir gezi alanidir. Karatepe'nin 4 km kuzeyinde Haçlilar tarafindan yaptirilan, 6 burcu ve bir gözetleme kulesi olan Kum Kalesi de bugün oldukça saglam durumda ve görülmeye deger.
Bölgede görülebilecek baska yerler de var:
Kozan (Sis) Kalesi:
Adana'ya 40 km uzakliktaki Kozan ilçesindeki antik Sis sehrinden bugün ayakta kalan en gösterisli eser kaledir. Haruniye Kaplicalari: Düldül dagi eteklerindeki Haruniye kaplicasi, Harun Resit zamaninda hizmete açilmis. Tesisleriyle bugün de hizmet vermektedir.
Ayas (Yumurtalik) antik kenti ve plaji:
Ceyhan'dan 34 km uzaklikta olan ve deniz kenarinda bulunan Adana'nin sayfiye kenti Yumurtalik ilçesinde, Aegea antik kenti kalintilari bulunmaktadir. Kalintilar kaymakamlik binasi önünde toplanmistir. Orta çagdan kalan Ayas kalesi, Kanuni Sultan Süleyman'in 1536'da yaptirdigi Süleyman Kulesi ve Marko Polo iskelesi görülebilir. Kiyidan yaklasik 200 metre açikta bulunan küçük bir adada da Aegae kenti kalintilari izlenebilir. Yumurtalik plaji denize girmek için uygundur. Çevrede küçük oteller, balik lokantalari var.
Karatas
Adana'nin 50 km güneyindeki Karatas, Adanalilarin sayfiye yerlerinden biridir. Otobüs ve dolmuslarla kolaylikla ulasilabilecek Karatas'in plajindan yararlanabilirsiniz. Küçük bir kaç otel ve balik lokantalari da hizmet vermektedir.
Seyhan Baraj Gölü:
Adana'nin kuzeyinde ise Seyhan baraj gölü bulunmaktadir. Oldukça genis bir alana yayilan baraj gölünde yüzülebiliyor ve tekneyle gezilebiliyor. Hem tarim hem sanayi olarak zengin bir kent Adana. Çok eski dönemlerde de önemli bir yerlesim yeriydi.
Adana'nin diger yüzü
Altin Koza Kültür ve Sanat Festivali
1969 yilinda günümüze kadar devam eden bu gelenek etkinligini gittikçe artirarak Adana'nin ismini duyuran önemli bir sanat olayi haline gelmistir. Türk sinemasinin gelismesinde de önemli katkilari olmaktadir.
Halk Edebiyati ve Asiklar Gelenegi
Çukurova'da, halk edebiyati ve asiklar gelenegi yüzyillardan beri sürmektedir. Bu konu ile ilgili yapilan arastirmalarda birçok masal, efsane, fikra, agit v.b. derlenmistir. Bunlardan en iyi korunani asiklik gelenrgidir. Adana'da asiklar, sazli(telden), sazsiz(dilden) olmak üzere iki gruba ayrilir. Karacaoglan, Dadaloglu asiklarin en ünlülerindendir. Bunlarin disinda yörede Asik Yusuf, Deli Boran, Feymani, Osman Eyyubi, Asik Abdullah, Gündeslioglu, Ilbeylioglu, Kara Osman, Kul Halil, Kul Seydi Içgözoglu, Asik Karali, Haci Karakilçik, Abdulvahab Kocaman, Asik Fidani, Aik Ömer, Asik Ali, Asik Hüseyin, Derdiçek ve Ince Arap
Gibi birçok asik yetismistir. Kadin halk sairleri de bulunmaktadir. Bunlarin en ünlüleri; Durdu, Nazli Gelin, Sinem Kiz, Hasibe Hatun ve Hasibe Ramazonoglu'dur.
Geleneksel El Sanatlari
Yörede teknoloji ne kadar gelismis olsa da yerel olarak el sanatlari önemini korumaktadir. Özellikle kirsal kesimde daha yaygin. Yetkililer geleneksel el sanatlarini gelistirmek için gayret göstermekte, bir çok yerde kooperatif yoluyla bu çalismalari desteklemektedir. En fazla yapilan el sanatlari hali, kilim, çul, çuval, heybe, seren ve benzerleridir.
Halk Ozanlari
Ilin Yetistirdigi halk ozanlarinin basinda Karacaoglan ve Dadalloglu gelir. Bunlarin yanisira ünü çevresini asmayan sayisis halk ozani da vardir.
Geleneksel Yiyecek ve Içecekler
Adana yöresinin zengin bir yemek kültürü bulunmaktadir. Bu yemek kültürünün bu kadar zengin olmasinin nedeni çesitli kültürlerin etkisinde kalmasi ve onlarin yemekleri ile kendi yemeklerini damak zevkine uygun olarak birlestirmesidir. Adana yemeklerinin en önemli özelligi un, bulgur, et sebze ile çesitli baharatlarin çok kullanilmasidir. Ayni zamanda süt, yogurt, peynir, çökelekte bol miktarda kullanilmaktadir. Özellikle etli yemekler sebze ile birlestirilerek yapilir. Bakliyat türleri ile sebze yemekleri ve çorbalarda bol miktarda kullanilmaktadir.
En Ünlü Yemekler
Adana kiyma kebabi, Adana kusbasi, içli köfte, kisir, iskembe dolmasi vb.
Ünlü Içecekler
Salgam suyu, aslama(meyan kökü), ayran.....
SeçkinKaraca- Vip Üye
- Mesaj Sayısı : 23
Kayıt tarihi : 31/01/09
Yaş : 29
Geri: Alın size uzun uzun keyifle okuyun
bune kardeş yaa..:S bunu okuyana kadar efsane olur zaten...:S
VefaPomak- Admin
- Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 01/02/09
MuratTellioglu- Çaylak
- Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 04/02/09
Yaş : 28
Geri: Alın size uzun uzun keyifle okuyun
Koca metinden sadece şunları okudum sadece ;
En Ünlü Yemekler
Adana kiyma kebabi, Adana kusbasi, içli köfte, kisir, iskembe dolmasi vb.
Ünlü Içecekler
Salgam suyu, aslama(meyan kökü), ayran......:D
En Ünlü Yemekler
Adana kiyma kebabi, Adana kusbasi, içli köfte, kisir, iskembe dolmasi vb.
Ünlü Içecekler
Salgam suyu, aslama(meyan kökü), ayran......:D
Geri: Alın size uzun uzun keyifle okuyun
yani bu ne çok uzun hepsini okumadım
EbruDüzgün- Çaylak
- Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 31/03/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz